Boşanma davasında kadına şiddet ile kıskançlık 'eşit kusur' sayıldı
Konya’da 2021 yılında evlenen F.A.K., evlilik hayatının ilk günlerinden itibaren fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kaldı. Eşi tarafından dövülen, sigara ile yakılan ve ailesiyle görüşmesi engellenen kadının açtığı boşanma ve tazminat davası, yerel mahkemede beklenmedik bir şekilde sonuçlandı. Aile Mahkemesi, kadını "eşit kusurlu" sayarak tazminat talebini reddetti. Ancak, davanın istinaf aşamasında, Konya Bölge Adliye Mahkemesi, mahkemenin kararını bozarak kadına tazminat ödenmesine hükmetti.
F.A.K. ve G.K., 2021 yılı Eylül ayında evlendi. F.A.K., kısa süre içinde evliliğinin şiddetle başladığını belirtti. Eşi G.K. tarafından sürekli fiziksel şiddete uğrayan kadın, bir süre sonra kaburgasının kırılması ve vücudunda sigara söndürülmesi gibi daha da vahim olaylarla karşılaştı. Evliliğinin ilk iki ayında yaşadığı şiddet nedeniyle kadın, eşi hakkında suç duyurusunda bulundu ve G.K. hakkında Konya Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, G.K.'yi "basit yaralama" suçundan 9 ay hapis cezasına çarptırdı. Ancak, olayın sigara ile gerçekleştirilmiş olması nedeniyle ceza 13 ay 15 güne yükseltildi. Sonrasında "iyi hal" indirimleri uygulanarak ceza 8 ay 12 güne düşürüldü.
F.A.K., eşinden gördüğü şiddet ve baskılar nedeniyle boşanma davası açtı. Dava dilekçesinde, kısa süren evliliği boyunca sürekli şiddet gördüğünü, eşinin kendisine "hayat kadını gibi davrandığını", iş yerinden kazandığı paralarına el koyduğunu ve ailesiyle görüşmesine engel olduğunu belirtti. En sonunda evden kaçarak kurtulabildiğini ifade etti.
Mahkeme, şiddet uygulayan erkeği ve kendisine şiddet uygulanan kadını "eşit kusurlu" sayarak tarafların boşanmasına karar verdi. Mahkeme, erkeğin kadına şiddet uyguladığını kabul etmekle birlikte, kadının da erkeğin kardeşlerine şiddet uyguladığını ve "kızlara bakmayacaksın yoksa gözlerini oyarım" gibi tehditlerde bulunduğunu savundu. Sonuç olarak, her iki tarafın da eşit kusurlu olduğuna karar verildi ve tazminat talepleri reddedildi.
İstinaf Mahkemesi’nden Kadın Lehine Tazminat Kararı
F.A.K., yerel mahkemenin kararına itiraz ederek dosyayı Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıdı. İstinaf Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını bozarak önemli bir değişiklik yaptı. Mahkeme, kadının eşinden şiddet görmesinin ve şiddet sırasında ciddi yaralanmalara uğramasının yanında, erkeğin ağır kusurlu olduğunu vurguladı. Mahkeme, kusur dağılımını "eşit kusurlu" şeklinde değerlendirmenin yanlış olduğuna karar verdi.
İstinaf Mahkemesi, kararında şu ifadeye yer verdi: “Mevcut kusur durumuna göre erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla; kusura yönelik kadının istinafının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Gerçekleşen kusur durumuna göre, mahkemenin kusur dağılımı isabetsiz bulunarak erkeğin ağır, kadının ise hafif kusurlu olduğunun tespiti ile kadının birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.”
Kadına 100 Bin TL Maddi ve Manevi Tazminat Kararı
İstinaf Mahkemesi, aynı zamanda yerel mahkemenin maddi ve manevi tazminatla ilgili kararını da yanlış buldu. Mahkeme, kadının ekonomik ve sosyal durumunu, taraflar arasındaki kusur durumunu göz önünde bulundurarak tazminat talebini kabul etti. Kararda, "Davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmemesi isabetsiz bulunarak, dosya kapsamına tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına ve tespit edilen kusurlarının ağırlık ve mahiyetine göre kadın lehine 100 bin TL maddi ve 100 bin TL manevi tazminata hükmedilerek davacı kadının istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir" denildi.
Yerel mahkemede, kadının "kızlara bakmayacaksın yoksa gözlerini oyarım" gibi kıskanclık söylemleri, mahkeme tarafından şiddet ile eşdeğer kabul edilmişti. Ancak İstinaf Mahkemesi, şiddet uygulayan tarafın ağır kusurlu olduğuna karar vererek, kadının yaşadığı zulmü göz ardı etmedi. Evlilikte kıskançlık gibi duygusal faktörlerin etkisi olsa da, şiddet ve tehdit içeren davranışların daha ağır sonuçlar doğurduğu vurgulandı.
